Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
busra.kara@icloud.com
AİLE VE EŞ TERAPİLERİ
02/05/2021
Aile, birbirlerine kan
bağı, kanuni ve duygusal bağlarla bağlı kişilerden oluşan belirli belirli
işlevlere sahip insan grubudur. Aile ve eş terapileri
psikolojik sorunları ilişki bağlamında içerisinde ele alan modern tedavi
uygulamalarıdır. Aile ve eş terapilerinde bireysel olarak eşlerin, aile
üyelerinin yanı sıra aile sisteminin kendisiyle de uğraşılmaktadır. Aile,
evlilik ve eş terapileri aile sisteminin yapı ve işlev bozuklukları ile ilgilenmektedir.
Evlilik terapisi veya eş terapisi, eşler arasında evlilik kurumu içinde yaşanan
sorunları aşmaya yönelik bir terapiden söz edilmektedir. Evli olmanın ruhu, danışmana
başvuran çiftlerin çoğunda ileri derecede bozulduğu için başlarda ilk
halledilmesi gereken sorun genellikle bozuk iletişimdir. Bu sebeple iletişimin onarılması,
terapinin yürüyebilmesi ve evli olmaya ilişkin bir anlayışı yakalayabilmek için
önemlidir. Başlangıçta prosedürden, genel kabullerden hareket etme ve öncelikli
olarak evlilik ruhunu arama iletişimin onarılmasını sağlamamaktadır. Bu sebepledir
ki çoğu çift psikoterapiye boşanmanın ortaya çıktığı bir noktada başvurmakta ve
taraflardan biri genellikle psikoterapi için gönülsüz olmaktadır. Bu gönülsüzlük
danışmanla iş birliği arayışı içinde olunmadığını açıkça sergileyen
davranışlarla terapiye de yansıyabilmektedir. Bu durumda eşler arasındaki
iletişimin onarılmasından önce gönülsüz olan tarafla iletişim kurmak
gereklidir. Her iki tarafla dengeli bir iş birliği yakalanmasının ilk adımı
için bu şarttır. İş birliği motivasyona bağlı olmakta ve bu gibi durumlarda
güçlendirilmesi gerekmektedir. Motivasyonu arttırmak içinde olumlu yaşantılara
önem verilmesi ve kurulan ilişkide geçmişten itibaren var olan duygusal bağları
tazeleyici bir görüşmenin yapılması faydalı olmaktadır. Aile terapisinde sadece
eşleri değil, çocukları hatta geniş ailelerde akrabaları da kapsayan insanlarda
ortaya çıkmış veya aile üyelerini ilgilendiren sorunlara yönelik terapi yapılmaktadır.
Aile yapısı ve bağları yardım arama davranışından bağımsız olmamaktadır. Aile bağları,
aile üyeleri yardım aramadan çok önce kurulmaktadır. Dolayısıyla terapi aile olma
ruhunun sürekli hissedildiği bir atmosfer içinde yürümektedir. Aile terapisini belirleyen
en önemli öge, yaşanan sorunların ve çözümlerinin aile kavramı ve kapsamı
içerisinde yerini bulmasıdır. Aile ve evlilik
terapilerinde, bir aileyi veya evliliği ayakta tutanın ne olduğunu, nasıl
oluştuğunu belirlemek önemli olmaktadır. Aile insanoğlunun hayatta
kalması, büyümesi ve gelişmesi için doğal bir ortam oluştururken, aynı zamanda
sorunların ortaya çıktığı, şekillendiği yapılar olarak görülmektedir. Yaşanan sorunların
doğurduğu sonuç, ailenin sağlıklı olmaktan çıkması hatta dağılması olabileceği
gibi bir aile üyesinin sorunlu hale gelmesi, hastalanması da olabilmektedir. Birçok insan evliliğin ve
ailenin istenen şekli ve yapıyı kazanmasının uzun süre aldığını, gerçek bir
aile olabilmek için evlendikten sonra bir hayli emek harcanması gerektiğini
düşünmektedir. Birliktelikler için emek harcamak gerekir ancak dışarıdan
bakıldığında pek çok evli çiftin ve yakınlarının ailenin yapısını aşındırmak
için emek harcadığı izlenimine kapılmak mümkündür. Ailenin yapısını belirleyen
dinamikler aslında evliliğin kuruluşundan önce ortaya çıkmaktadır. Geçmişte
aile yapılanmasında evliliğin kutsallığı ve bu kutsallığa erişme isteği önemli
bir motivasyonken, günümüzde evliliklerin başlangıcında koşullarla uyumsuz
bireysel beklentiler ve hayaller yer almaktadır. Kimi zamanda aile baskısından
kurtulma, eşin çevresi aracılığı ile iyi bir iş bulma gibi daha gerçekçi ve somut
istekler rol oynamaktadır. Örneğin kişinin özgürleşmek ve geleneksel evlilik
anlayışından kopuk kendi evcilik oyununu kurma, başka insanlardan geri kalmama
isteği, aileden kaçma motivasyonu evliliğin başlamasındaki temel dinamik
olabilmektedir. Günümüzde artık zor olan aileyi kurmak değil, kuruluşundaki
dinamiklerle sürdürebilmek ve yola devam edebilmektedir. Evliliğin başında ortaya
çıkan dinamikler sonradan kendiliğinden kolay bir şekilde değişmemektedir. Bu dinamiklerin
değişmesi demek çoğu zaman o evliliğinde dağılması anlamına gelmektedir. Evliliğin
gidişi içinde bu dinamiklere bağlı ortaya çıkan çeşitli olaylara şahit
olunmaktadır. Aynı dinamikler ve bozuk yapılanma nedeniyle çatışmalar değişik
biçimlerde tekrar etmektedir. Temel dinamikleri perdeleyen güncel sorunlar
nedeniyle yaşanan olaylar yeni bir durumun sonucu gibi yansıtılmaktadır. Oysaki
aile hayatında bunlar çoğunlukla şekil değiştirmekte, aynı temel dinamiklerin
ve etkileşimlerin farklı sonuçları ve görüntüleridir. Bu dinamikler daha üst sistemlerden,
örneğin toplumsal dinamiklerden, ekonomik yapıdan, kültür, gelenek, görenek, adet
gibi faktörlerden etkilenmekte ve onlar tarafından dönüşüme uğratılmaktadır. Eş ve aile terapileri çoğu zaman her şeyi düzeltmek
yerine daha kabul edilebilir gerçekçi dengelerin kurulması amacını gütmektedir.
KAYNAKÇA Ackerman, N. (1962). Family psychotherapy and psychoanalysis:
The implications of a difference. Family Process, 1(1), 30–43. Metcalf, L. (2011). Marriage and family therapy: A
practice-oriented approach. New York: Springer Pub. Olson, D. H. (2000). Circumplex Model of Marital and Family
Systems. Journal of Family Therapy, 22(2), 144–167. Uzman
Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022 |
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir. |
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022 |
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir. |
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARA CİNSEL EĞİTİM - 25/04/2022 |
Çocukların kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek, karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak, iyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek gerekir. |
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022 |
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır. |
ÇOCUKLARDA ÖFKE PROBLEMİ - 06/03/2022 |
Her istediği yapılan ya da her şeye çok kolay ulaşabilen bir çocuk psikolojik olarak elde etmesi gereken bazı becerileri çok da elde edemeden büyümüş olmaktadırlar.Bunun getirdiği problemleri de yaşamının sonraki evrelerinde göstermeye başlamaktadır. |
EKONOMİK KRİZ VE İNSANLARA ETKİLERİ - 16/01/2022 |
Ekonomide yaşanan krizlerin toplumlar üzerindeki temel sosyoekonomik etkileri gelirin azalması, işsizlik ve bunların sonucu olarak yaşam standartlarının olumsuz yönde değişmesi,sosyal sınıflar arasındaki gelir eşitsizliğinin ve yoksulluğun artmasıdır |
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) - 18/10/2021 |
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), nörogelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Çocuklukta yaygın bir şekilde görülen önemli oranda bilişsel, ailevi, sosyal ve davranışsal zayıflığa ilişkin kalıtsal bir bozukluktur. |
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ - 05/10/2021 |
Özgül öğrenme güçlüğü, bireyin zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen akranlarına göre okuma, yazma ve matematik gibi akademik alanlarında yaşadığı zorluklar olarak tanımlanmaktadır. |
Devamı |