PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZLERİ
Randevu : 0532 158 35 55

Site Haritası
Takvim
Çocuk Psikologları

Cinsel Terapistler, 0533 3738123

Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven, 05447243650

Çocuk Psikoloğu,0505-7675885

E-mail ile Psikolojik Destek

Terapi Merkezleri,0216-3476003

Terapiler Sitesi

Pedegog Çocuk Gelişim Uzmanı Ergen Psikoloğu Aile Psikologları

pedagog pedagoglar pedegog çocuk pedagogu pedagoji psikiyatri psikiyatri doktorları bebek psikolojisi psikiyatr cocuk gelisimi online psikolog istanbul psikolog psikolog kadıköy psikolog bakırköy psikolog acıbadem psikolog mecidiyeköy psikolog ümraniye psikolog bağdat caddesi mecidiyeköy psikolog şişli psikologpsikolog  taksimpsikolog beylikdüzü psikolog avcılar psikolog gaziosmanpaşa psikolog fatih tuzla psikologataşehir psikologuzman psikologpedagog psikologdr psikologpsikolog drpsikolog doktorpsikolog telpsikolog randevupedagog telefonpsikolog telefonpsikolog terapiklinik psikologmaltepe psikologçamlıca psikologüsküdar psikolog

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
busra.kara@icloud.com
EKONOMİK KRİZ VE İNSANLARA ETKİLERİ
16/01/2022

 

Ekonomik kriz, bir ekonominin ya da ülkenin finansal krizle birlikte bir gerileme dönemine girmesini ifade etmektedir. Bu durumda ülkede genellikle gelir düzeyinde düşme, likidite düzeyinde azalma, enflasyon ya da deflasyona bağlı olarak fiyatlarda değişme, işsizlik oranlarında artma ile ticaret hacminde ve yatırımlarda düşme yaşanmaktadır. Küreselleşmenin hızına bağlı olarak ülkeler arası entegresyondan dolayı krizlerin etkisi çok geniş çaplı olabilmektedir.

Ekonomide yaşanan krizlerin toplumlar üzerindeki temel sosyoekonomik etkileri gelirin azalması, işsizlik ve bunların sonucu olarak yaşam standartlarının olumsuz yönde değişmesi, sosyal sınıflar arasındaki gelir eşitsizliğinin ve yoksulluğun artması şeklindedir. Dünya Bankası yoksulluğu, daha çok parasal gelir yokluğu/azlığı açısından tanımlarken Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) yoksulluğu, insanî gelişme için zorunlu olan fırsatlardan (yaşam boyu sağlık, yaratıcı bir yaşam, ortalama bir yaşam standardı, özgürlük, kendine güven, saygınlık vb) mahrum olma şeklinde tanımlayarak, kavramı daha geniş bir biçimde ele almaktadır. Ekonomik krizlerin, her iki yönü ile de yoksulluğu daha fazla derinleştirmesi kaçınılmazdır. Yoksulluktaki artış ise sağlık düzeyini daha da kötüleştirmektedir.

Özellikle sosyal ve ekonomik koşullar, yoksulluk, sosyal dışlanma, işsizlik, olumsuz barınma koşulları ve kötü beslenme, sağlığı ve yaşam kalitesini çok güçlü bir şekilde etkilemektedir. Yoksullar daha iyi koşullara sahip bireylere kıyasla hem daha fazla hasta olmakta hem daha erken yaşta ölmektedir. Bu durum hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki yoksul gruplarda görülmektedir. Avrupa Kıtası ülkelerinin büyük çoğunluğu yüksek ve orta gelirli ülkelerden oluşmasına karşın hayatta kalma, sağlıklı ve kaliteli bir yaşama sahip olma, bu ülkelerde de bireylerin ve ailelerin sosyoekonomik konumlarına bağlıdır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlıların genellikle krizlerden en çok etkilenen gruplar olduğu bilinmektedir. Bu sebeple, krizlerde bu tür savunmasız grupların gözetildiği etkin ve esnek müdahalelerin planlanması, etkili iletişimin sağlanması, hızlı değerlendirmelerin yapılması ve deneyimin paylaşılması gerekmektedir.

Krizlerin sağlığa etkileri farklı mekanizmalar üzerinden tanımlanabilmektedir. Bunlardan birincisi kriz döneminde toplumun büyük kesiminin yoksullaşması ve işsizliğin artması sonucunda sağlık düzeyinin olumsuz etkilenmesidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Sağlığın Sosyal Belirleyicileri Komisyonu Raporuna göre krizler, sağlığın pek çok sosyal belirleyicisini olumsuz etkilemekte ve dolayısıyla sağlığı çok yönlü olarak tehdit etmektedir. İkinci mekanizma ise, kriz dönemlerinde şekillenen sağlık sisteminin toplum sağlığına olan olumsuz etkileridir.

Ekonomi ve sağlık arasında karşılıklı bir ilişki vardır, sağlıklı ekonomiler için sağlıklı toplumlar gereklidir. Sağlıklı bireylerin daha yaratıcı oldukları, daha kolay iş bulabildikleri, buldukları işlerde daha verimli çalıştıkları, güvensizlik ve stres durumları ile daha iyi başa çıktıkları bilinmektedir. Sağlığı geliştirici ve koruyucu müdahalelerin yoksulluğun azaltılmasına ve sosyal kalkınma ve güvenliğin sağlanmasına önemli katkısı bulunmaktadır, ancak her şeyden daha önemlisi, sağlık temel bir insan hakkıdır.

Dünya Sağlık Örgütü Sağlığın Sosyal Belirleyicileri Komisyonu tarafından ortaya konulan bilimsel kanıtlar, sağlığın; eğitim, iş ve sosyal haklar gibi etmenlerden fazlasıyla etkilendiğini göstermektedir. Bu sebeple krizden en çok etkilenenler, risk yönetimi olanakları kısıtlı olan yoksullar olacaktır. Yoksulların, kriz olmayan dönemlerde bile sağlık açısından dezavantajlı oldukları görülmektedir. Mooney, bu duruma İngiltere’den bir örnek vererek 2005-2007 yıllarında İngiltere’nin en zengin ve en fakir bölgelerinde oturanların beklenen yaşam süreleri arasında yaklaşık 10 yıl fark olduğunu ve bu farkın yıllar içinde giderek arttığını belirtmektedir.

Kriz dönemlerinde, ekonomik güçlük yaşayan bireyler kısa vadede reçete edilen ilaçları alamama, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini erteleme, aile içi şiddet ve ruh sağlığı sorunları ile daha fazla karşılaşma riski taşımaktadırlar. Uzun vadede ise, tıbbi tedavilerin sürdürülememesi, hastalık prevalanslarının artmasına, kronik hastalıkların komplikasyonlarının ortaya çıkmasına ya da bulaşıcı hastalıklara yakalanma durumunda ilaçlara karşı direncin artmasına yol açabilmektedir. Tüm bunlara ek olarak krizin yarattığı stres, sağlıklı yaşam davranışlarının terk edilmesine ya da alkol, madde kullanımı gibi riskli davranışların çoğalmasına sebep olabilmektedir.

Krizin sağlığa etkileri kapsamındaki bir diğer sorun da gelirin azalmasına bağlı olarak beslenme alışkanlıklarının değişmesidir. Düşük gelirli bireyler ya da aileler daha ucuz olan hazır gıda tüketimine yönelmekte, bu da obezite prevalansını artırabilmektedir. Bebek ve çocuklar ise malnutrisyonun yol açtığı büyüme-gelişme (fiziksel ve zihinsel) bozuklukları ile karşılaşmaktadır. Sağlıklı gıda yoksunluğu ve malnutrisyon, bireyleri hastalıklara daha yatkın kılacağından, ekonominin olumsuz etkilendiği bir kısırdöngü yaşanması muhtemeldir.

Kriz, ulusal sağlık sistemlerini, tıpkı makasın iki ucu gibi, artan harcamalar ve azalan kaynaklar arasında bırakmaktadır. Sağlık harcamalarının artması, krizin neredeyse önlenemez bir yan etkisi olarak, ülke paralarının değer kaybetmesine bağlıdır. Bu durum ilaçların, şırınga ve otoklav gibi diğer tıbbî bakım malzemelerinin, ithal edilen tüm sağlık malzemelerinin ve teknolojilerinin fiyatlarının artmasına sebep olmakta bu da sağlık sistemlerini zorlamaktadır. Kriz dönemlerinde sağlık için ayrılan kaynakların azalması bir diğer sorundur. Gelirin düşmesi, özel sağlık harcamalarını da azaltmaktadır.

Dünya Bankası, küresel ekonomik krizin özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki kadın ve çocukları derinden etkileyeceğini; bunun da bebek ölümlerinin artması, kız çocuklarının okuldan alınması, çalışan kadınların işten çıkarılması ya da kazançlarının düşmesi şeklinde ortaya çıkabileceğini belirtmektedir. Savunmasız gruplara daha fazla maddî destek sağlanması gerektiğini vurgulayan Dünya Bankası, yaşanan krizin yılda en az 400.000 çocuğun daha ölümüne yol açabileceğini vurgulamaktadır. Banka, kadınların ekonomik açıdan güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışılmaya devam edilmesinin, krizin etkilerini azaltacağını vurgulamaktadır.

İşsizliğin intiharla ilişkisi ise yüz yılı aşkın bir süredir bilinmektedir. İşsizliğin sosyal izolasyonu artırdığını, sosyal izolasyonun da intihar riskinde artışa sebep olduğu belirtilmektedir.

Ulusal ve uluslararası literatürdeki çalışmaların tümü, ekonomik krizlerin sağlığı çok yönlü olarak tehdit ettiğine işaret etmektedir. Ekonomik krizlere karşı ulusal düzeyde çeşitli önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Ne var ki bu çabalar, özellikle gelişmekte olan ülkeler düzeyinde, toplumları ve savunmasız grupları yalnızca ekonomik açıdan değil, sosyal açıdan ve sağlık açısından da krizin etkilerinden korumak için yeterli gözükmemektedir. Sağlığın korunması yolunda, sağlığın belirleyici sosyoekonomik faktörleri olan yeterli eğitim, altyapı, gelir güvencesi, adil gelir dağılımı, sosyal adaletin sağlanması, ayrıca barınma, beslenme, iş güvencesi ve güvenli çalışma ortamı gibi etkenlerin de iyileştirilmesi ve sürdürülmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, kamunun sunduğu sağlık güvencesinin sağlanması, ulaşılabilir temel sağlık hizmetlerinden ödün verilmemesi ve sağlık alanındaki eşitsizliklerin azaltılması için hem uluslararası hem de ulusal düzeyde tüm sektörlerin katılımına, daha fazla araştırmaya ve daha fazla çabaya ama özellikle geçmiş deneyimleri göz önüne almaya gereksinim vardır.

KAYNAKÇA

Dr.Chan: Geçmişteki Hatalardan Ders Alalım. Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi. http://www. toplumsagligi.org/NewsPopUp.aspx?Id=1272&hl=kriz Erişim tarihi: 19.05.2009.

European Union. Open Letter on Economic Crises and Health, EU Health Policy Forum. Brussels: EU; 2009. p.2

Mooney H. Life expectancy in England between the rich and poor widens for both men and women. BMJ 2009;339:b2775 doi:10.1136/bmj.b2775 (Published 9 July 2009)

Ulaş H, Kaya B. Ekonomik krizin ruh sağlığına etkileri ve çözüm önerileri. TPD Bülteni 2009; 12(1):59-62.

World Health Organization. Health in times of global economic crisis: implications for the WHO European Region. Discussion Paper. Copenhagen: World Health Organization, Regional Office for Europe; 2009. p.1-2.

World Health Organization. The financial crisis and global health, Report of a high-level consultation, Geneva: WHO; January, 2009. p.1-6.

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 



310 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir.
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARA CİNSEL EĞİTİM - 25/04/2022
Çocukların kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek, karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak, iyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek gerekir.
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır.
ÇOCUKLARDA ÖFKE PROBLEMİ - 06/03/2022
Her istediği yapılan ya da her şeye çok kolay ulaşabilen bir çocuk psikolojik olarak elde etmesi gereken bazı becerileri çok da elde edemeden büyümüş olmaktadırlar.Bunun getirdiği problemleri de yaşamının sonraki evrelerinde göstermeye başlamaktadır.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) - 18/10/2021
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), nörogelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Çocuklukta yaygın bir şekilde görülen önemli oranda bilişsel, ailevi, sosyal ve davranışsal zayıflığa ilişkin kalıtsal bir bozukluktur.
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ - 05/10/2021
Özgül öğrenme güçlüğü, bireyin zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen akranlarına göre okuma, yazma ve matematik gibi akademik alanlarında yaşadığı zorluklar olarak tanımlanmaktadır.
EGO KİMLİK SÜRECİ - 12/07/2021
Kimlik; bireyin kendini yaşayışı yani birey olarak benzersiz ve kendine özgü bir tarz içinde var olması ve bu tarzın süreklilik göstermesidir. Kendiliğinden ve doğal olarak oluşan temel belirli yaşantılarımızın birleşimi kimlik duygusunu oluşturmakta
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam36
Toplam Ziyaret415497
Köşe Yazıları
Aile Evlilik Çift Terapisti 0533 373 81 23
5 Yaş Çocuğu

Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 05333738123
OKB’nin Nedenleri..

Aile ve Çift Danışmanı Psikolog Atakan Şahin 05057675885
Anksiyete ve baş etmenin yolları

aile ve çift danışmanı sinem sayışman 05057675885
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

Avukat yasin gedikli 0505 767 5885
BAŞARI ÖYKÜMÜZ

BARIŞ YILMAZ
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Hulya Aydoğan 0532 158 35 55
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Psikolog Pedagog Aile Evlilik ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

Psk. Dan. Furkan Çulfa 0544 724 36 50
Okula Gitmenin Psikolojik Olarak Olumlu Katkıları Nelerdir?

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05301221102
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan ÖZBAYİS-0533 373 8123
PSİKOTERAPİ NEDİR?

Uzman Psikolog Çağla Tekeli
Bağlanma Korkusu

Yasam Koçu Öğrenci Koçu istanbulda Ayşim Çulfa
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

YAŞAM AİLE KOÇU DİLRUBA GÜNDÜZ 05301642034
BEN DEĞİL BİZ OLABİLMEK

YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER
STRES YÖNETİMİ

Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven 0216-3476003
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven Kadıköy 0544-7243650
BAZI İNSANLAR NEDEN YALAN SÖYLERLER?-2

Psikolog Esra Gökcen 0533-3738123
YAŞAM KOÇUNA GİTMENİN FAYDALARI

Aile,İlişki ve Evlilik Danışmanı 0533 373 81 23
"UYUYAMIYORUM, YİYEMİYORUM VE İÇEMİYORUM"

Nesrin Örek Aile,Çift,İlişki ve Bireysel Danışmanlık
Çocuklarda Davranım Bozuklukları

Hipnoz Eğitimi 0544-7243650
HİPNOZ EĞİTİMİ SEMİNERLERİ

Psikolog Didem Pedagog İstanbul
BEBEK VE MÜZİK

Pedagog Barış Çakır (Çocuk Psikoloğu)
SINAV KAYGISI İLE BAŞETME KONUSUNDA BAZI ÖNERİLER

Misafir Kalemler
Erkekler Her Zaman Cinselliğe Hazır mıdır?

Öğrenci Koçları,05447243650

Psikiyatriste Danışın,0505-7675885

Psikolojik Danışmanlar Sitesi

Psikologlar Sitesi, 05447243650

Yaşam Koçları,05333738123

Hava Durumu
Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365