Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
busra.kara@icloud.com
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR?
24/05/2022
Gaslighting, bir
psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl
sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir. Bireyde
veya seçilen grupta şüphe uyandırma, kalıcı inkâr, çelişki ve yalan yoluyla
peyderpey dikte edilir ve fark edilmesi kimi zaman güçtür. Kişiyi kendiyle ilgili sürekli
tereddüte düşürmek ve suçlu hissettirmektir. Bu durum devam ettikçe bir gün
öyle bir noktaya gelinir ki doğrular sorgulanır hale gelmektedir. Kişi kendi
kendiyle çelişkiye düşmektedir. Bir süre sonra birey gözüyle görüp kulağıyla
işittiklerinden bile şüphe eder hale gelmektedir. Manipülasyon yapan kişinin
amacı da budur. Karşısındakini zayıflatmak, güçsüz kılmak ve en sonunda da
kontrolü ele geçirmek. Kişi gaslighting yapan kişiye bağımlı hale gelmektedir
ve ondan bağımsız karar alamamaktadır. Birey kendiyle ilgili değeri ve özgüveni
bile manipülasyon yapan kişiden teyit etmek zorunda kalmaktadır. Manipülasyon
yapan kişi iyi hissettiriyorsa kişi iyi hissetmekte, eleştiriyorsa o eleştiriyi
kabul etmektedir. Kişiyi sürekli hata yapan ve yanlış algılayan biri olarak görmekte
ve buna kişiyi de inandırmaktadır. Bunun amacı o kişiyi kontrol altında tutmak
ve kontrol etmektir. Bu kişiler karşısındaki
kişiye sürekli çok hassas olduğunu dile getirmektedir. Manipülasyon yapan kişi aklına
gelen her şeyi söylemektedir. Karşısındaki kişi kırıldığını veya alındığını ne
zaman söylese manipülatör kişi “Sen çok hassassın, abartma, o kadar da sert bir
şey söylemedim”, “Ben öyle demek istemedim sen yanlış anladın, sen hep yanlış
anlıyorsun zaten”, “Sen zaten her zaman hata yapıyorsun, ben olmasa başına çok
kötü şeyler gelecekti” gibi cümleler söylemektedir. Gaslighting (Psikolojik
Manipülasyon) durumunda kalındığında, kişi bir süre sonra kafa karışıklığı yaşamaya
başlamakta ve doğru olanları ayırt etmekte zorlanmaktadır. Bunlara belirsizlik,
kararsızlık ve emin olamama durumu da dahil olmaktadır. Kişiler farkında olmadan
bu noktaya gelebilmektedirler. Psikolojik manipülasyon
yapan kişi, karşısındaki kişiyi sürekli kendini ispat etmek ve açıklama yapmak
zorunda bırakmaktadır. Manipülatör kişi, bir şey söyler ve diğer kişi kendini
günlerce açıklama yapmak zorunda hisseder ve yapar. Bu da o kişinin zayıf
noktasıdır. Eğer kişi kendi değerinden ve doğrularından emin değilse, her insan
bu kişiyi kararsızlığa ve belirsizliğe sürükleyebilmektedir. Gaslighting yapan insanlar
özellikle bu özelliklere sahip insanları seçmektedirler. Birey sürekli açıklama yapıyorsa,
bir şeyleri ispat etmeye çalışıyorsa, yaşadığı suçluluktan dolayı hala kendini
kötü hissediyorsa ve finalde de boyun eğiyor ve ipi manipülatör kişinin eline
veriyorsa; bütün hayatı boyunca manipülatör kişi ne istiyorsa onun istediği şekilde
yapmak zorunda kalmaktadır. Bunun sebebi, suçlamalara, eleştirilere veya onun
yarattığı değersizlik hissine maruz kalmamak içindir. Bu tarz kişiler veya
durumlarla nasıl başa çıkabiliriz? Kişi doğrularının doğru
olduğundan şüphe etmemelidir. Eğer şüphe ederse güvendiği kaynaklardan teyit
ettirmeli ve gerekirse bu konu ile ilgili uzman desteği almalıdır. Bazen kişi
doğrularından emin olmadığı için, o eksik kalan belirsiz olan taraf ilişkilerde
dik durmayı engeller. Kişi manipülatör kişiye
boyun eğmemelidir. Birey kendinden, kararlarından, duygularından,
düşüncelerinde ve gerçeklikten emin oldukça manipülatör geri çekilmeye başlar. Burada
karşımıza iki seçenek çıkmaktadır. Bunlardan biri manipülatör kişinin
karşısındaki kişiye saygı duymasıdır. Bir diğeri ise o kişi ile yolları
ayırmasıdır. Her iki durumda sağlıklı durumdur. Kişi kendini güçlendirmek
için kendini ihmal etmemelidir. Manipülatör kişiler her zaman karşısındaki
kişinin zayıflığından beslenirler. Bireyin zayıf olmasını ister ki ona itaat
etsin ve her dediğini yapsın. Karşısındaki kişinin güçlenmesi en büyük
korkusudur. Kişi güçlenip kendine
güvendiğinde, onu kullanamayan kişiler bu duruma en çok direnç gösterenler
olacaktır. Her güçlenmenin ve birey olmanın birtakım güçlükleri vardır ve bir
sınavdır. Bu sınav başarıyla atlatıldığında, kişi kendini sevmeyenleri ve
istemeyenler kaybeder fakat kendini sevenleri ve özellikle de kendini kazanır. Uzman
Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA ACAR busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022 |
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir. |
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARA CİNSEL EĞİTİM - 25/04/2022 |
Çocukların kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek, karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak, iyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek gerekir. |
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022 |
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır. |
ÇOCUKLARDA ÖFKE PROBLEMİ - 06/03/2022 |
Her istediği yapılan ya da her şeye çok kolay ulaşabilen bir çocuk psikolojik olarak elde etmesi gereken bazı becerileri çok da elde edemeden büyümüş olmaktadırlar.Bunun getirdiği problemleri de yaşamının sonraki evrelerinde göstermeye başlamaktadır. |
EKONOMİK KRİZ VE İNSANLARA ETKİLERİ - 16/01/2022 |
Ekonomide yaşanan krizlerin toplumlar üzerindeki temel sosyoekonomik etkileri gelirin azalması, işsizlik ve bunların sonucu olarak yaşam standartlarının olumsuz yönde değişmesi,sosyal sınıflar arasındaki gelir eşitsizliğinin ve yoksulluğun artmasıdır |
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) - 18/10/2021 |
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), nörogelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Çocuklukta yaygın bir şekilde görülen önemli oranda bilişsel, ailevi, sosyal ve davranışsal zayıflığa ilişkin kalıtsal bir bozukluktur. |
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ - 05/10/2021 |
Özgül öğrenme güçlüğü, bireyin zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen akranlarına göre okuma, yazma ve matematik gibi akademik alanlarında yaşadığı zorluklar olarak tanımlanmaktadır. |
EGO KİMLİK SÜRECİ - 12/07/2021 |
Kimlik; bireyin kendini yaşayışı yani birey olarak benzersiz ve kendine özgü bir tarz içinde var olması ve bu tarzın süreklilik göstermesidir. Kendiliğinden ve doğal olarak oluşan temel belirli yaşantılarımızın birleşimi kimlik duygusunu oluşturmakta |
Devamı |