28/03/2011
ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN ve AİLELERİN ETKİSİ
çocuklara özgüven kazandırma,özgüvensizstyle="border-collapse: collapse; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 11px" class="Apple-style-span">
Bazı aileler çocukları hayattaki zorluklarla uğraşmasın, üzülmesinler diye onların adına düşünüp birçok işi onların yerine yaparak, ne kadar iyi niyetli de düşünseler aslında büyük bir eğitim hatası yapmış oluyorlar. Bu tür çocuklar büyüdüklerinde, sorunlarını çözmekte çok zorlanır, yapamayacağını düşünerek çabuk pes eder, hep ailesinden çevresinden yardım bekler, kendi kendine çözemez. Üstelik bazı ebeveynler küçük yaşta sorumluluk vermedikleri çocuklarının ileride sorumluluk sahibi olmamalarından şikayet ediyorlar.
Bunun tam tersi şeklinde sorumluluk sahibi bir çocuk yetiştirmek isteyen aileler, çocuğa erken zamanlarda başarabileceği küçük küçük görevler vermeli ki çocuk becerikli başarılı olduğunu hissetsin. Özellikle ilkokula yeni başlayan çocuk sorumluluk almaya çok müsaittir. Bu dönemde çocuğa görev vermeye alıştırmak özgüven oluşmasında oldukça etkilidir.
Çocukta özgüven azalmasını tetikleyen bir başka etken de bazı ailelerin mükemmeliyetçi olmalarıdır. Örneğin çocuk karnesini getirdiğinde ilk olarak zayıf olan notlara odaklanırlar, “Neden zayıf?” gibi sorularla kişiliğine kadar eleştiri yağmuruna tutarlar çocuğu. Bunun tersine iyi notlarını da görüp tebrik ederek sonra “Zayıf notlarını nasıl düzeltebiliriz?” şeklinde yaklaşmak daha doğru olacaktır, böylece çocuk kendisine değer verildiğini hisseder.
Çoğu ailelerin yaptığı başka bir hata “___ hep ders çalışıyor ailesini hiç üzmüyor hep iyi notlar alıyor,sen niye öyle olamıyorsun?” diyerek çocuğu başkalarıyla kıyaslamaktır. Bu şekilde kıyaslanan çocuk kendini yetersiz hisseder ve kendine güveni azalır. Nasıl ebeveynler diğer ebeveynlerle kıyaslanmaktan hoşlanmıyorsa çocuklar da hoşlanmaz. Çocuk kendini devamlı olarak ailesine kanıtlama ihtiyacı hisseder. Bunun bir yolu olarak da ya bir gruba dahil olurlar ya okuldan kaçarlar ya da marka takıntısı geliştirirler. Ebeveynler çocukları hep marka giydiği ve giymek istediği için şikayet etmek yerine kendi tutumlarını sorgulamaları daha yapıcı olacaktır.
Aşırı Özgüven de Bir Problemdir!
Aşırı özgüvene sebep olabilecek etkenlerden biri ailenin beklentilerinin yüksek olmasıdır. Çocuktan yapabileceğinden fazlasını istemek çocukta stres ve mutsuzluk yaratır. Çocuk ne yapsa ailesini memnun edemeyeceğini düşündüğü için kendini tamamen salabilir, hiçbir sorumluluğu yerine getirmeyebilir.
Bir diğer hata övgünün az kullanılması ve kullanıldığı zaman da yanlış yerde kullanmasıdır. Bunun doğru yolu çocuğun kişiliğinin değil, harcadığı emek ve çabalarının övülmesidir. “Senin dünyada eşin yok, bir tanesin” gibi övgüler çocuğun kendini geliştirme becerisini yok eder, kendini her konuda yeterli hisseder, dolayısıyla geliştirmek için çaba harcamaz. Bunlar yerine “Bak ne güzel yatağını topladın, ne güzel hazırladın çantanı.” gibi çabalarını övmek daha doğrudur. Aksi halde çocuk hatalarını inkar etme yoluna gider.
Özgüvenle ilgili ilginç bir konu şudur: İnsanın kişiliğinin %30-40’ı genlerin etkisiyle oluşur. Geri kalan ise öğrenmeyle gelişir. İnsanların bir kısmının dışa dönük bir kısmınınsa içe kapanık olmasının sebebi budur. Anne babalar bu genetik etkiyi göz önünde bulundurup çocuğu hırslı, azimli bir insan olmaya zorlamamaları gerekir. Her çocuk ailesinin istediği kişilikte olmayabilir. Genetik olarak içe kapanık bir çocuk, ailesinin beklentilerini karşılayamayıp bir de ailesinden olumsuz geri bildirim alıp aşağılanırsa tamamen içine kapanıp depresyona girebilir.