Psikolog Didem Pedagog İstanbul
danisman724@hotmail.com
ÇOCUĞA EVDE GÜVEN KAZANDIRMA YOLLARI
23/10/2011 ÇOCUĞA EVDE GÜVEN KAZANDIRMA YOLLARI Günümüzdeki şehir hayatında çocuklara serbest ve güvenli bir ortam sunmak oldukça zorlaşmış durumdadır. Hem ev içinde hem de sokakta birçok kısıtlamalar getiriliyor. Bunların çoğu çocukların güvenlikleri için, örneğin evin bulunduğu sokak dışında bir yere gitmemesi, salona girmemesi, balkona tek başına çıkmaması gibi.. Yasak olan salona girip yanlışlıkla bir vazoyu kırdığında söylenen “ne sakarsın, dikkatsizsin” sözleri ya da sınır konulan sokağın bir adım ötesine gittiğinde duyduğu “sakın öteye gitme başına bir şey gelir kendini koruyamazsın sen, güçsüzsün” gibi sözler çocuğun benlik saygılarını oldukça düşürür ve kişilik gelişimini geriletir. “Hayır oraya girme, sakın ona dokunma” diye söylenmek hem sizi bitkin düşürür, hem de çocuğunuzun gereksiz bir biçimde korkak olmasına sebep olur. Fakat çocuk yaşlardaki merak duygusu ve yeni şeyler öğrenme hevesi, onun hayatta kendini geliştirmesi adına gerekli temelleri almasını sağlamaktadır, bunun engellenmesi çocuğun hem sosyal ilişki geliştirme hem de kişiliğini geliştirme açısından kısıtlanması anlamına gelmektedir. Bu gibi kısıtlayıcı davranışlar yerine çocukları yine güvenli ortamlarda tutarak onları cesaretli olmaya teşvik edebiliriz. Örneğin, çocukların boyunda mobilyalar satın alınabilir. Bunun için yeterli maddi olanağı olmayan aileler, yine çocukların bağımsız hareket edebilmeleri için daha küçük çapta değişiklikler yapabilirler. Montlarını kendileri asabilsinler diye askılarını kendi boylarının yettiği yerlere koymak, dolaplarını kendi boylarında satın almak, kırılmayan tabak çatal kaşık vs. kullanmak olabilir. Ayrıca yaşadığınız evin konumu da çocuğunuzun sosyalleşmesi için önemlidir. Şehir merkezinden çok uzakta, izole bir yer olması, okulundan veya arkadaşlarından uzak olması, sosyal gelişmelerini engellemektedir. Çocuklar büyüdükçe çekirdek aileleri dışındaki kişilerle sosyalleşme ihtiyacı duymaktadırlar, bunu sağlamak da önemlidir. Bunların yanı sıra, evin ya da bahçenin bir bölümünü çocukların ilgi ve yeteneklerini geliştirebilecekleri, boş zamanlarını eğlenceli bir şekilde kısıtlamasız yaşayabilecekleri, istedikleri gibi gürültü yapabilecekleri, ortalığı dağıtabilecekleri bir alana izin vermeniz, onların özgüven kazanmalarına büyük katkıda bulunacaktır. Bu alanı sevdikleri oyuncaklarla, ilgilerini çeken kitap ve dergilerle, müzik aletleriyle ve başka nelerden hoşlanıyorlarsa onlarla doldurun. Sadece bu özel alanda değil, evin istedikleri yerinde de güzel vakit geçirmelerini teşvik etmek önemlidir. Örneğin, oturma odasının ailede herkesin hoşlanacağı şekilde düzenlenmesi herkesi rahatlatacak ve sadece televizyon izleme değil, sohbet etme oyun oynama yeri de olacaktır. Önemli olan pahalı eşyalar, düzgün halılar değildir, çocukları dağınık ve gürültücü davetsiz misafirler olarak görmemek gerekir. Çocuğun istendiğinden emin olması ve kendisini evinde rahat hissetmesi gerekmektedir. Çocukların kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlayacak bir yol da evle ilgili bazı kararlarda fikirlerini almaya fırsat tanımaktır. Evin dekorasyonunda bir değişiklik yapılacaksa, yeni bir ev alınacaksa vb. konularda onların da fikrinin sorulması benlik saygılarını güçlendirecek ve zevklerine güvenmeyi öğretecektir. Evlerine kendileri de katkıda bulunuyorlarsa kendilerini daha özel hissedeceklerdir. Ayrıca bu durum çocukların arkadaşlarını eve davet etmesini teşvik edecek, bu da onların misafirperverliğini ve iletişim becerilerini geliştirmesine yardımcı olacaktır. Çocuğun kendine ait bir odasının olması özgüven açısından yine çok yardımcı olacaktır. Bunun sağlanamadığı durumlarda odanın bir köşesi onun olabilir, hatta bir çekmecede sadece ona ait eşyaların bulunması da fayda sağlayacaktır. Bunların yanı sıra çocuklara evle ilgili bazı sorumluluklar verilmesi de gerekir. Örneğin, odasının/çekmecesinin düzeninden onun sorumlu olması, çöpleri belli saatte dışarıya onun çıkarması gibi.. KAYNAKÇA: Lindenfield, G. (2004). Kendine Güvenen Çocuk Yetiştirme. Ankara: HYB Yayıncılık |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BEBEK VE MÜZİK - 24/12/2011 |
BEBEK VE MÜZİK |
KADIN VE ERKEK BEYNİ ARASINDAKİ FARKLAR - 08/12/2011 |
KADIN VE ERKEK BEYNİ ARASINDAKİ FARKLAR |
DOĞUM SONRASI DEPRESYON - 20/11/2011 |
DOĞUM SONRASI DEPRESYON |
ÖĞRENCİLERLE İYİ İLETİŞİMİN YOLLARI (ÖĞRETMENLER İÇİN) - 12/11/2011 |
ÖĞRENCİLERLE İYİ İLETİŞİMİN YOLLARI (ÖĞRETMENLER İÇİN) |
YANLIŞ YATAK ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BOZABİLİR - 11/11/2011 |
YANLIŞ YATAK ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BOZABİLİR |
ÇOCUĞA ÖZSAYGISINI KAZANDIRMANIN YOLLARI - 30/10/2011 |
ÇOCUĞA ÖZSAYGISINI KAZANDIRMANIN YOLLARI |
EVCİL HAYVANLAR&ÇOCUKLAR - 16/10/2011 |
EVCİL HAYVANLAR&ÇOCUKLAR |
ÇOCUKLARDA YEME SORUNLARI - 11/10/2011 |
ÇOCUKLARDA YEME SORUNLARI |
DAVRANIM BOZUKLUĞU - 02/10/2011 |
DAVRANIM BOZUKLUĞU |
Devamı |