Psikolog Didem Pedagog İstanbul
danisman724@hotmail.com
ÇOCUĞA ÖZSAYGISINI KAZANDIRMANIN YOLLARI
30/10/2011 ÇOCUĞA ÖZSAYGISINI
KAZANDIRMANIN YOLLARI Çocuğun genel gelişimini etkileyen en önemli faktörlerden
biri, çocuğun kendine olan saygısıdır, kendine verdiği değerdir. Bu özsaygıyı
kazandırabilmenizin yollarından birkaçını sayacak olursak; 1) Çocuğun kendisini sevmesinin yolu, anne-babası tarafından
sevildiğini hissetmesidir. Bazı ebeveynler çocuklarına sevgilerini yeterince
gösterdiklerini zannederler; fakat her sevgi mesajı çocuğa ulaşamayabilir.
Anne-babalar çocuklarını ne kadar yoğun sevdiklerinin bilincinde olsalar da, çocuklar
anne-babalarının aklından ne geçtiğini bilemezler, dolayısıyla sevgi
mesajlarının ‘açık’ ve uygun bir dille iletilmesi gerekmektedir. 2) Onu neden sevdiğinizi söyleyin. Belli nedenlere
dayandırırsanız sevgi daha sağlıklı iletilmiş olur. İyi bir şey yaptığında ya
da beğendiğiniz özelliklerinden bahsederek sevginizi dile getirin. Örneğin; ‘Başkaları
üzgünken onları anlayışla karşılaman hoşuma gidiyor’, ‘ Yaratıcı tarafına
bayılıyorum’, ‘Odanı düzenli tutmanı seviyorum’ gibi sözler. 3) Çocuğunuz, sizin sevginizin birtakım şartlara bağlı
olduğunu düşünmemelidir. Onu şartsız sevdiğinizi hissetmelidir. Çoğu çocuk,
gerçekten öyle olmadığı halde, eğer ders notları yüksekse, odası topluysa vb.
sebeplerle onları seveceğinizi, eğer bu şartları karşılayamazlarsa sevginizin
azalacağını düşünür. Bu yüzden eve ne kadar geç gelirseniz gelin, ne kadar
yorgun olursanız olun, çocuğunuzu her koşulda sevdiğinizi belirtin. 4) Güçlü oldukları konularda size yardım etmelerine fırsat
tanıyın. Başkalarına yardım etme duygusu oldukça tatmin edicidir, kendimizi
değerli hissetmemizi sağlar. Örneğin
yaratıcı gücü ağır basan bir çocuğun, sofrayı kurması ya da odasını dekore
etmesine fırsat tanımak gerekir. Ya da başka bir çocuğun dolabınızı yeniden
düzenlemesine, mutfakta çorbayı karıştırmasına izin vermek gerekir. 5) Çocuğun bir etkinliği tek başına yapmasına izin vermek
gerekir. Yardım etmeden ya da herhangi bir öneride bulunmadan önce bu yardıma
gerçekten ihtiyacı olup olmadığını, benlik saygısı kazanabilmesi için onu
sorunuyla baş başa bırakmanın daha iyi olup olmadığını düşünmek gerekir. Çocuk bir sorununu dile getirirken, onun duygularını,
endişesini, ikilemlerini sadece dinleyerek de anlayış göstermeniz mümkün. Onu
gereğinden önce teselli etmeniz, ‘Üzülme, yarın bunlar geçecek’ ya da gereksiz
önerilerde bulunmak ‘Yerinde olsam..’ gibi cümleler çocuğa hatalı olduğu
mesajını verecektir. Onu sadece dinlemek, sarılmak daha fazla rahatlatacaktır. 6) Özellikle çalışan annelerin çocuklarına ayırabildikleri
zaman oldukça kısıtlıdır. Ancak zaman ne kadar kısıtlı olursa olsun, çocuğun
kendini değerli hissedebilmesi için bu kısıtlı zamanı iyi değerlendirmek
gerekir. Örneğin, bu süre zarfında neler yapılacağı kararını çocuğunuza
bırakın, kendi ilgi duyduğu/hoşlandığı etkinliklere zaman ayırın. Genelde bu
zamanlar için çocuklara seçme kararı verildiğinde, anne-babaları için oldukça
basit ve ekonomik çözümler sunarlar. 7) İki ya da daha fazla sayıda çocuğunuz varsa ilginizi, vaktinizi
eşit dağıtmak zorunda olmadığınızı bilmenizde fayda var. Her çocuğun ihtiyacı
kadar ilgi göstermek daha sağlıklıdır. Kimi çocuk daha az ilgiyle tatmin
olabilir. 8) Haksızlıkla karşılaştığında onun tarafını tutun ve onu
koruyun. Çocuklara psikolojik anlamda
destek olunursa, duygusal olarak aldıkları her yarayı tedavi edebilirler. Bunun
için, anne-babaların çocuklarına; - kendisine yapılan davranışın haksızlık olduğunu kabul
etmeleri - durumun kendi hataları yüzünden olmadığını söylemeleri - duygularını kabullenmesi ve bunları ifade etmesine yardımcı
olmaları gerekmektedir. Ayrıca kendisini koruyacak yaşa gelene kadar, her zaman
desteğinizi istemeye hakkı olduğunu da söylemelisiniz. Çünkü böyle bir hakları
olduğu söylenmezse, uğrayacakları her
istismarı bir sır olarak saklayacaklardır. KAYNAKÇA: Lindenfield, G. (2004). Kendine
Güvenen Çocuk Yetiştirme. Ankara: HYB Yayıncılık |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BEBEK VE MÜZİK - 24/12/2011 |
BEBEK VE MÜZİK |
KADIN VE ERKEK BEYNİ ARASINDAKİ FARKLAR - 08/12/2011 |
KADIN VE ERKEK BEYNİ ARASINDAKİ FARKLAR |
DOĞUM SONRASI DEPRESYON - 20/11/2011 |
DOĞUM SONRASI DEPRESYON |
ÖĞRENCİLERLE İYİ İLETİŞİMİN YOLLARI (ÖĞRETMENLER İÇİN) - 12/11/2011 |
ÖĞRENCİLERLE İYİ İLETİŞİMİN YOLLARI (ÖĞRETMENLER İÇİN) |
YANLIŞ YATAK ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BOZABİLİR - 11/11/2011 |
YANLIŞ YATAK ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BOZABİLİR |
ÇOCUĞA EVDE GÜVEN KAZANDIRMA YOLLARI - 23/10/2011 |
ÇOCUĞA EVDE GÜVEN KAZANDIRMA YOLLARI |
EVCİL HAYVANLAR&ÇOCUKLAR - 16/10/2011 |
EVCİL HAYVANLAR&ÇOCUKLAR |
ÇOCUKLARDA YEME SORUNLARI - 11/10/2011 |
ÇOCUKLARDA YEME SORUNLARI |
DAVRANIM BOZUKLUĞU - 02/10/2011 |
DAVRANIM BOZUKLUĞU |
Devamı |