Uzman Psikolog Çağla Tekeli
caglatekeli@gmail.com
Yaşlandıkça Kişide Ne Tür Değişimler Olur?
07/10/2012
Özellikle emeklilikten sonra insanlar, kaygı ve depresyon yaşama ihtimalini arttıran köklü değişimler yaşarlar. Aile üyelerinin ya da akranların birer birer kaybedilmesi, fiziksel rahatsızlıklar, tıbbi sorunlar ve ameliyatlar, başkalarına bağımlı olma korkusu, ölüm korkusu, sosyal rollerin değişmesi, çocukların evden ayrılmasının yarattığı yalnızlık ve kişinin cinsel hayattaki kontrol hissini kaybetmesi gibi durumlarda psikolojik desteğin faydalı olduğunu gösteren araştırmalar bulunmaktadır.
1) Yaşlanmayla Birlikte Zeka Azalır mı?
Yaş ilerledikçe insanlar hızlı düşünme yetisinin yavaşladığını hissederler. Tepki süresinin uzaması, yaşlılığın getirdiği en büyük bilişsel sorundur (Botwinick, 1984). Her ne kadar pratikle, zihinsel egzersizlerle ve bazı müdahelelerle bilişsel hız arttırılabilse de tümüyle engellenememektedir. İnsanlar yaşlandıkça soyut becerilerde daha çok ustalaşmakta; fakat zili duyar duymaz tuşa basmak gibi tepki hızını ölçen görevlerde daha başarısız hale gelmektedirler. Ancak bu yetenekler “Zeka” değildir.
Yaşlılar her ne kadar eskisi kadar akıllı olmadıklarından şikayet etseler de bu doğru değil. Şöyle ki; yaşlandıkça akışkan zeka azalmakla birlikte Kristal zeka güçlenmektedir. “Akışkan zeka”yı akıl yürütme, öğrenme, yeni stratejiler belirleme, yeni sorunları ele alabilme yetisi, bellek kapasitesi ve bilgi işleme hızı gibi özelliklerle tanımlıyoruz. Akışkan zeka, deneyimden bağımsız olduğundan orta yaştan sonra giderek azaldığı düşünülmekte. “Kristal Zeka” ise bilgi, yetenek ve tecrübeyle ilgilidir ve 70 yaşına ve hatta daha sonrasına kadar çok az bir değişim göstermektedir (Knight & Derek, 1999). 70’li yaşlardan sonra görülen zihinsel kayıplar ise bunama (damans) ya da demansla alakalı bir rahatsızlıktan kaynaklanmaktadır .
2) Yaşlılıkta Hafızada Ne Tür Değişimler Olur?
İşleyen bellek (yani kısa süreli bellek) yaşla birlikte en çok etkilenen kısımdır. Zamanla öğrenme ve dili idrak etme yeteneğinde belirgin bir düşüş görülür. Yaşlılarla çalışırken bu sorunu aşmak amacıyla fazla hızlı gidilmez ve görece basit bir dil kullanırız.
Yaşlılar hafıza tekniklerine pek aşina değillerdir; bu yüzden terapide bu tür teknikleri onlara öğretmek hafızaların belirgin bir şekilde güçlendirmeleri açısından onlara yardımcı olmaktadır.
Son zamanlarda yapılan araştırmalara dayanarak söyleyebilim ki yaşlıların hatırlamaları gerekenler kendileriyle ilgiliyse, kendilerine anlamlı geliyorsa ya da öğrenmeye karşı istekleri tamsa hafızalarında ciddi bir sorun yaşanmamaktadır (Botwinick, 1984; Craik & Trehub, 1982; Poon, 1985; Hultsch & Dixon, 1990; akt (Knight & Derek, 1999).
3) Yaşlandıkça Kişilik Değişir mi? Araştırmalar kişiliğin yaşla birlikte belirgin bir şekilde değişmediğini (McCrae & Costa, 1984) ve dışadönüklük/içedönüklük, duygusal denge, gelişime açıklık, uyum ve güvenilirlik gibi kişilik özelliklerinin sabit kaldığını göstermektedir (Costa & McCrae, 1988). Genel kanı kişinin yaşlandıkça daha cömert, sıcak ve yardımsever oldukları ancak yeniliklere karşı ilgilerini kaybettikleri yönündedir.
4) Yaşlandıkça İnsanların Duygusallaştıkları Doğru mu?
Yaşlılar daha karmaşık duygulara sahiplerdir. Yani gençler tekdüze ama uçlarda hissederken; yaşlılar daha kompleks ancak aşırı uçlara olmayan duygulanımlara sahip olurlar. Yaşlıların yeniden yaşadıkları tecrübeler onlara olumlu ve olumsuz duygular yaşadıkları eski anılarını hatırlatabilir, bu yüzden benzer duyguları yeniden hissettiklerinde karmaşık duyguların arasında kalabilirler; ancak gençlerin tecrübeleri daha az olduğu için yaşadıkları anlar onlar için yenidir ve hissettikleri duygular yoğun olmasına rağmen basittir (Schulz , 1982). Yaşlılardaki duygusal değişim konusunda yapılmış bir başka araştırmaya göre ise yaşlı insanların yüz ifadeleri aynı anda birbirinden farklı çok sayıda duyguyu dışa vurmaktadır (Malatesta & Izard, 1984) ve bu da yaşlıların aynı anda birçok duyguyu birden hissedebildikleri düşündürür. Bu araştırmalar da göstermektedir ki duygusal kaynaklı bilgiler yaş ilerledikçe kişi için daha da önem kazanır. Dolayısıyla, yaşlılar için duygusal bağları olan insanlarla olan ilişkileri çok önemli hale gelirken; sıradan ilişkilerin önemi ise genellikle azalır.
KAYNAKLAR • Bob G. Knight, Derek Satre (1999). Cognitive Behavioral Psychotherapy with Older Adults. San Francisco Treatment Research Center, UC San Francisco • Botwinick, J. (1984). Aging and behavior (3rd ed.). New York: Springer Publishing Co. • Costa, P. T., & McCrae, R. R. (1988). Personality in adulthood: A six-year longitudinal study of self-reports and spouse ratings on the NEO personality inventory. Journal of Personality and Social Psychology, 54, 853-863. • Malatesta, C. Z., & Izard, C. E. (1984). The facial expression of emotion Young, middleaged, and older adult expressions. In C. Z. Malatesta & C. E. Izard (Eds.), Emotion in adult development (pp. 253-273). Beverly Hills, CA: Sage Publications, Inc. • McCrae, R. R., & Costa, P. T. (1984). Emerging lives, enduring dispositions: Personality in adulthood. Boston: Little, Brown • Schulz, R. (1982). Emotionality and aging: A theoretical and empirical analysis. Journal of Gerontology, 37, 42-51. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Bağlanma Korkusu - 08/10/2012 |
Yakınlık Fobisi |