PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZLERİ
Randevu : 0532 158 35 55

Site Haritası
Takvim
Çocuk Psikologları

Cinsel Terapistler, 0533 3738123

Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven, 05447243650

Çocuk Psikoloğu,0505-7675885

E-mail ile Psikolojik Destek

Terapi Merkezleri,0216-3476003

Terapiler Sitesi

Pedegog Çocuk Gelişim Uzmanı Ergen Psikoloğu Aile Psikologları

pedagog pedagoglar pedegog çocuk pedagogu pedagoji psikiyatri psikiyatri doktorları bebek psikolojisi psikiyatr cocuk gelisimi online psikolog istanbul psikolog psikolog kadıköy psikolog bakırköy psikolog acıbadem psikolog mecidiyeköy psikolog ümraniye psikolog bağdat caddesi mecidiyeköy psikolog şişli psikologpsikolog  taksimpsikolog beylikdüzü psikolog avcılar psikolog gaziosmanpaşa psikolog fatih tuzla psikologataşehir psikologuzman psikologpedagog psikologdr psikologpsikolog drpsikolog doktorpsikolog telpsikolog randevupedagog telefonpsikolog telefonpsikolog terapiklinik psikologmaltepe psikologçamlıca psikologüsküdar psikolog

Uzman Psikolog Hakan ÖZBAYİS-0533 373 8123
dr.hakanozbayis@gmail.com
ÇOCUKLUK EVRESİ PSİKOLOJİSİ
23/08/2015

                     ÇOCUKLUK EVRESİ PSİKOLOJİSİ

                    İnsanın bütün ömrü süresince, dönem dönem meydana gelen değişimleri bize gelişimi açıklar. Evet, insanoğlunun yaşam boyunca gelişimi süreklidir. Fakat gelişimin hızı, insanın çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık gibi zaman dilimlerine göre değişkenlik arz eder. Buna mukabil meydana gelen bu değişkenliği, ferdin genetik yapısı ile birlikte çevresel faktörlerde etkileyecektir. Gelişimin en hızlı olduğu dönem çocukluk dönemidir diyebiliriz. Bunun farkındalığında olan Ebeveynler, Uzman Psikolog ve Pedagogların da yardımıyla çocuğun gelişimine üst düzeyde katkı sağlayabilirler. Çocuğun gelişimi için, genetik yapısı ile ilgili bir etki yapılamasa da, çocuğun davranışsal olarak fıtratı tanımlanıp, yaşadığı fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik koşulları, beslenme ve sağlık durumu da dahil olmak üzere tüm çevresel faktörlere olumlu yönde etki edilebilir. Bu etki, gelişimin hızına doğrudan fayda getirecektir.

                    Sağlıklı toplumların oluşması sağlıklı bireyler ile olur. Sağlıklı bireyler, ‘’ Ağaç yaş iken eğilir.’’ atasözünün bir karşılığı olarak, çocukluk evresinde, birbirini destekler nitelikte olan, sorumlu bir aile ve temiz bir çevreden neşet eder. Evet, çocuklarımız bizimdir. Çocuklarımızın iyi bir kişilik yapısına kavuşmaları, ilk olarak onların, ‘’Çocukluk Evresi’’olan sıfır ve on bir (0-11) yaşları arasında iken, aileleri ile münasebetlerinin keyfiyetine bağlıdır. Kültür ve edebiyatımızda da üzerine çok durulan bir konu olan sağlıklı nesil yetiştirmek huşunda İstiklal Şairimiz Mehmet Akif;

’’Merhametin yok diyelim nefsine,

Merhamet etmez misin evladına’’  dizeleriyle anne babalara ayrı bir misyon yüklemektedir.

                       Çocukların kişilik gelişimleri, mizaç ve karakter dediğimiz iki önemli faktörün birleşimleriyle meydana gelir. Mizaç, doğuştan var olan, değiştirilemeyen duygulardır. Karakter ise, anne babanın kişiliği ve tutumu, topluma ve kültüre ait değerler, eğitim ve çevresel faktörlerle oluşan özellik ve duygulardır. Karakter bize sonradan yerleşir ve ikinci bir fıtrat olarak üzerimizde kalır. Mizaç, dış etmenlerle değiştirilmeye çalışılırsa kişinin karakteri deformasyona uğrar.

                    ‘’Çocukluk Evresi’’ dediğimiz dönem, mizacın üzerine kişiliğin ilk tohumlarının yerleştirildiği dönemdir. Psikolog ve pedagoglar, çocukların ortak eğilimlerini ve davranış kalıplarını göz önünde bulundurarak, çocukluk dönemini çeşitli evrelere ayırmışlardır. Genel olarak kabul edilen çocukluk dönemi gelişim evrelerini; Bebeklik Evresi, İlk Çocukluk Evresi, Son Çocukluk Evresi olarak sıralayabiliriz.

                        Bebeklik Evresi, doğum ile 3 yaş arasında yer alır. "Süt Çocukluğu Dönemi" de denilebilen bu zaman diliminde bebek, her bakımdan yardıma muhtaç olmakla beraber, ortaya çıkması muhtemel, kendi içinde mündemiç birçok kabiliyetlere de sahiptir. Bebek, sıfır ve bir (0-1) yaş arasında ilk refleksi olan emme refleksini yapar ve geliştirir. Öyle ki çocuk, ebeveynin parmağı, kendi parmağı ve nesnelerde dahil olmak üzere emme refleksini her ortamda yapar. Beslenme ve güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesinde ailesine ve yakınlarına ihtiyaç duyan bebeğin fiziksel gelişimi ile doğru orantılı olarak, zihinsel, duygusal ve psişik fonksiyonları da gün be gün gelişmektedir. Bu dönemde çocuk bir taraftan bedeni yönden hızla gelişirken, diğer taraftan da basit kelimeler ve hareketlerle ve özellikle göz teması ile dış dünyayla bağlantı kurar. Çevresindeki nesnelerin, ses, ışık vb. uyarıcıların yansımalarını zihninde toplayan bebek, yeni davranış dengeleri oluşturarak, dış dünyaya uyum sağlamaya başlar. Çocuğun aile içindeki ilk izlenimleri, özellikle annesiyle olan ilişkileri, kişiliğinin gelişiminde oldukça önemlidir. Mesela bu dönemde, anne babanın gayet masumane ve latife olarak, çocuğa emeceği bir nesneyi veriyormuş gibi yapıp vermemesi, çocuğun ilk hayal kırıklığını yaşadığı ve güven duygusunun zedelendiği andır. Ona, sevgiyle ve doğru yaklaşırsanız, güvenmeyi öğretirsiniz.  Dolayısıyla çocuk, yaşamının ilk yılında annesiyle anlamlı bir şekilde ilişki kurabiliyorsa, onun sıcaklığını ve sevgisini hissedebiliyorsa kendisini güvende hissedebilir. Bebek, kucağa alınıp, ilgi görmek ve dokunulmak ister, bu durum onun için bir ihtiyaçtır. Bunun eksikliğinde bebek, dünyanın güvenilir bir yer olmadığı kanısına kapılıp, dünyanın korku duyulan bir mekan olduğu hissinin tohumlarını düşünce dünyasına atar.  Bu yüzden, güven duygusunun inkişafı, ancak ona gösterilecek sevgi ile mümkündür. Aynı zamanda, iyi ve planlı bir bakım ve şuurlu bir gözetim, bebekte güven duygusunu oluşturmaya büyük oranda yardımcı olabilir. Bu dönemde Ebeveyne düşen en önemli görev, çocuklarını sevgi ve şefkat kurnasında yıkamalarıdır. Aynı zamanda bu evre, ilk ‘ben’ olgusunun, benimsemenin, nesneleri detaylı olarak tanımanın, sahiplenmenin, hırsın oluştuğu ve aykırı hareketlerin toplandığı zaman dilimleridir. Böyle bir dönemde Ebeveyn, bebeğe değer vererek, tepkisel davranışlar sergilemeden ona hoşgörü ile yaklaşmalı, böylece çocukta sabır ve saygı olgularını ekebilmelidir.

                         Çocukluk Evresinde ikinci dönem ise ‘’İlk Çocukluk Evresi’’ dir ve 3 - 7 yaşları arasında yer alır. Bu dilim çocukların keşfettikleri, dışarıdan haber alma duygusunun zirve yaptığı bir dönemdir. 3-7 yaş arasında ilk çocukluk evresinde çocuk, sosyal ilişkinin nasıl kurulduğunu, ev dışındaki insanlarla, özellikle kendi yaşıtlarıyla nasıl beraber olunacağını öğrenmeye başlar, uyum ve işbirliği gelişir. Çalışmalar bu yaşlarda oluşan sosyal tavır ve davranışların önemli olduğunu ve bazı küçük farklılıklar dışında, tüm çocuklarda rastlanabildiğini göstermiştir. Ayrıca, bu zaman dilimine, "Oyun Dönemi" ismi de denilebilir. Üç yaşının başlamasıyla birlikte çocuklar, kendilerinden, ben merkezci, bağımlı bir kişi yerine, bağımsız bir varlık olmaları beklendiğini öğrenirler. Bir önceki Bebeklik Evresi’ nde, dış dünya ile bağlantıyı sağlayan, fiziksel, zihinsel gelişimine başlayıp, çevresel tepkiler sergileyebilen çocuk,  davranışlarıyla, anne ve babasına karşı duymuş olduğu bağımlılığı azaltacaktır. Bu dönem,   çocuğun zihninde toplanan objelerin, davranışlara dökülüp, şuursuzca taklit olarak yapıldığı bir dönemdir. Onun için bu dilime, "Taklit Dilimi" adı da verilmektedir. Çevresindeki her şeyi taklit eden çocuğun bu evresi, çocukluk döneminin çok önemli ve en renkli evresidir. Bu dönemde çocuk, çevresi, özellikle de anne babası ile çok sıkı diyaloğa geçerek onlara bol bol soru sorar, her şeyi anlamlandırıp taklit etmek ister. Bu evrede çocuğun en önemli işi oyun oynamaktır. Çocuk, adeta hayatı anlamlandırmada oyuna misyon yükler. Oynamış olduğu oyun ve çevresinden görüp duydukları ile, hayal dünyası ve gerçek dünya arasında bir bağ kurar ve taklit devreye girerek bazen anne, baba, mühendis, doktor, öğretmen v.s. olur bazen de cansız olan oyuncaklarına canlı varlıklar gibi muamele ederek, onların içinde kendi varlığını ortaya koyar. Cansız varlıkları yaşıyormuş gibi telakki etmeye Uzmanlar Animizm demektedirler. Çocuğun, cansız varlıklarda bir şuur ve canlılık görmesi, zihin ve düşünce dünyasının zengin olduğunu gösterir. Aynı zamanda bu evrede çocukta, ben duygusunun oluştuğu egosantrizm görülür. Benlik, çocukta karakterinin belirmeye başladığı bu dönemde, onu şekillendirecek bir tohum hükmündedir. Normalde, bu his çocuğun çevresini keşfetmesi ile varlığının manasının önemli olup, çevrenin kendisi için olduğuna inanması, her şeyi kendisine bağlayıp, bundan dolayı da diğer insanlara önem vermemesine sebebiyet verecektir. Bundan dolayı her davranışında bencil bir tavıra girebilir. Aile ortamında da herkesin kendisine odaklanmasını isteyip ve ilgisini çekemediği zamanlarda, ilgi görebilmek için inat edebilir. Hatta ilgi çekmek adına, deneme yanılma yöntemiyle bilinçli ve menfaatini gözeterek ilk hata ve suçu işlediği yaşlardır. Bu bencillik duygusu ile birlikte, mülkiyet duygusunun ortaya çıkıp, çocuğun paylaşma isteksizliğini göstermesine ve çevresinde gördüğü her eşyayı sahiplenmesine sebep olabilir.  Buna karşılık Ebeveynler, yapmış oldukları hatalardan dolayı çocuklarını devamlı kınama yoluna giderler ise, çocukta ‘’suçlama ve suçu başkasına atma’’ duygusunu yerleştirmiş olurlar. Oysaki Ebeveynler, ‘’klasik koşullama yöntemi’’ ile, hadiseler karşısında her şeyi konuşmadan, çocuklarına karşı duygularını yüz mimikleriyle ifade edebilirler ve bir Uzman Psikolog’ tan yardım alıp, çocukta kavramsal düşünme yeteneklerini geliştirebilirler. Kavramsal düşünme yeteneği geliştikçe, çocuk benlik hissini yavaş yavaş bir kenara koyacaktır.

                      Çocukluk evresinde ki son bölüm, ‘’Son Çocukluk Evresi’’ dir ve 7-11 yaşları arasında görülür. "Temel Eğitim Dilimi" adı verilen bu evrede, çocuğun içten dışa doğru yolculuğunun başladığı süreçtir. Bireyin, diyalogları ve paylaşımları, aile ortamı ile sınırlı kalmaz, sosyal bir çevrede yer edinmeye de başlar. Bu yüzden çocuğun anlayışının genişlemesinden ve gelişmesinden dolayı kavramlar yerli yerine oturur. En önemlisi de bu evrede çocukta, düşünme kabiliyetinin gelişiminden dolayı, somut düşünce ile birlikte soyut düşünmede ortaya çıkar. Bu evre, çocukta ilk değerlilik duygusunun yaşandığı çok kritik bir zamandır. Kritiktir, çünkü bir sonraki süreçte, ergenlik dönemi başlayacaktır.  Çocuk bu dönemde, değerlilik duygusu arayışı içinde varlığını anlamlandırır. Ebeveyn şuurlu bir şekilde, çocuğa karşı güven duygusuyla beraber, ailede bir fert olarak ağırlığı olduğunu ve beğenildiğini hissettirirse, çocuk ta hoşlanma ve özsaygı çerçevesinde kendine değer vermeyi öğretmiş olur. Normalde çocuk bu evrede, dengesiz, kurala karşı duran, isyankar bir tutum sergileyebilir. Bir geçiş dönemini oluşturan bu yaşta, bedensel ve ruhsal kaynaklı bazı temel değişiklikler dikkati çeker. Arkadaş gereksinimi ilk çocukluk evresine göre artmış, tek başına yada ikili oyunlar önemini yitirmiştir. Arkadaş ilişkileri çocuğa, toplumsal yaşamda uyumlu bir birey olmayı, işbirliğini, aynı zamanda ona, kendini ve başkalarına saygılı davranmayı, haklarını korumayı, yarışmayı, önder olmayı, yönetmeyi, sorumluluk almayı öğretir. Takım olma ve grup oluşturmanın başladığı dönemdir. Çocuklar, cinsiyetlerini de göz önünde bulundurarak aralarında erkekler ve kızlar olarak ayrı ayrı gruplar oluştururlar. Bu dönemde çocuk, adeta bilgi açlığına girip,  zihinsel öğrenme yeteneklerini geliştirmeye başlar. Bununla beraber çocukta, önceki evrelerden kalan duygusal öğrenme gelişimi de devam eder. Son çocukluk evresi, eğitim ve öğretimin temelinin atılması açısından son derece önemlidir. Çocuk, bu dönemde ilk olarak planlı-programlı, düzenli ve düzeyli eğitimle karşılaştığı ve toplumsal hayata katıldığı için, Uzman Psikologlar ve Pedagoklar, bu evreyi "Çocuğun Sosyo-Kültürel Oluşumu" olarak isimlendirmektedirler. Son çocukluk döneminde, çocuk üzerinde en etkili faktörlerden biri de okuldur. Okula başlamadan önce, Ebeveynini model olarak alan ve onların davranışlarını taklit eden çocuk, okula başladıktan sonra temsil noktasında öğretmenini görmekte ve onu örnek almaya ve davranışlarını taklit etmeye başlamaktadır.

                  Bilindiği gibi, insanın doğumundan ölümüne dek gelişimini sürdürdüğü çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık olarak bilinen bu dönemlerin en önemlisi ‘’Çocukluk Evresidir’’ ki, çocukta sağlıklı bir kişilik yapısının temelleri, öncelikli olarak aile tarafından bu evrede atılır. Sonrasında Eğitim Danışmanları, Öğrenci Koçları ve Psikologların devreye girmeleri ile eğitimin üçlü saç ayağı sağlanmış olur. İşte çocuğun eğitimindeki bu üçlü saç ayağı oluşturulabildiği takdirde, bir sonraki evre olan ergenlik döneminin daha kolay ve daha dengeli geçmesine, daha sonraki  erişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde de fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı bireylerin yetişmesine sebep olunabilecektir.

Uzman Psikolog Hakan Özbayis

0532 496 0966

 

 

 



1583 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

HAMİLELİK PSİKOLOJİSİ - 24/08/2015
Anne adayını değerli kılan, fiziksel olarak sağlıklı, düşünsel olarak dupduru, kalben ve ruhen de dipdiri olmasıdır. Bunun için ne kadar gayret gösterse, ne kadar çabalasa yeridir. Yaşadığımız hayat, fazlasıyla buna değer…
ERGENLİK YAPILANDIRMASI - 24/08/2015
Ergenlik dönemi, çocuğun kendi kimliğini bulma dönemidir. Çocuklar bir önceki dönemde uyumlu davranışlar sergileseler dahi, ergenlikte tepki ve davranışlarında görülen belirgin değişmeler, ebeveynlerini şaşırtabilir. Aile, her şeyin yoluna girdiğini
PSİKOTERAPİ NEDİR? - 24/08/2015
Bunun içinde meseleye bilimsel yaklaşmalı, terapi sürecine inanıp ciddiye almalı ve bunun için Uzman bir Psikoloğa danışabilmelidir.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam100
Toplam Ziyaret412499
Köşe Yazıları
Aile Evlilik Çift Terapisti 0533 373 81 23
5 Yaş Çocuğu

Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 05333738123
OKB’nin Nedenleri..

Aile ve Çift Danışmanı Psikolog Atakan Şahin 05057675885
Anksiyete ve baş etmenin yolları

aile ve çift danışmanı sinem sayışman 05057675885
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

Avukat yasin gedikli 0505 767 5885
BAŞARI ÖYKÜMÜZ

BARIŞ YILMAZ
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Hulya Aydoğan 0532 158 35 55
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Psikolog Pedagog Aile Evlilik ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

Psk. Dan. Furkan Çulfa 0544 724 36 50
Okula Gitmenin Psikolojik Olarak Olumlu Katkıları Nelerdir?

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05301221102
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan ÖZBAYİS-0533 373 8123
PSİKOTERAPİ NEDİR?

Uzman Psikolog Çağla Tekeli
Bağlanma Korkusu

Yasam Koçu Öğrenci Koçu istanbulda Ayşim Çulfa
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

YAŞAM AİLE KOÇU DİLRUBA GÜNDÜZ 05301642034
BEN DEĞİL BİZ OLABİLMEK

YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER
STRES YÖNETİMİ

Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven 0216-3476003
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven Kadıköy 0544-7243650
BAZI İNSANLAR NEDEN YALAN SÖYLERLER?-2

Psikolog Esra Gökcen 0533-3738123
YAŞAM KOÇUNA GİTMENİN FAYDALARI

Aile,İlişki ve Evlilik Danışmanı 0533 373 81 23
ÖZSEVGİ & KARI-KOCA SEVGİSİ

Nesrin Örek Aile,Çift,İlişki ve Bireysel Danışmanlık
Çocuklarda Davranım Bozuklukları

Hipnoz Eğitimi 0544-7243650
HİPNOZ EĞİTİMİ SEMİNERLERİ

Psikolog Didem Pedagog İstanbul
BEBEK VE MÜZİK

Pedagog Barış Çakır (Çocuk Psikoloğu)
SINAV KAYGISI İLE BAŞETME KONUSUNDA BAZI ÖNERİLER

Misafir Kalemler
Erkekler Her Zaman Cinselliğe Hazır mıdır?

Öğrenci Koçları,05447243650

Psikiyatriste Danışın,0505-7675885

Psikolojik Danışmanlar Sitesi

Psikologlar Sitesi, 05447243650

Yaşam Koçları,05333738123

Hava Durumu
Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028