Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven Kadıköy 0544-7243650
ekremculfa@hotmail.com
BAZI İNSANLAR NEDEN YALAN SÖYLERLER?-2
19/11/2016 BAZI İNSANLAR NEDEN
YALAN SÖYLERLER?-2
Çocukların Söyledikleri Yalanları Üç Gruba Ayırabiliriz 1-Sözde yalanlar 7 yaş öncesi yalanlardır. Bunlara
yalan denmez. Çocuk bu dönemde gerçek ve hayalin farkını yapamaz. Çünkü çocukta
gerçekçilik duygusunun zaman içinde gelişmektedir. Gerçeğe bir ölçüde bağlı
kalındığı gibi tümüyle başka bir olayda yaratılabilir. Çocuğun kendi ürünüdür
ve bu kurduğu hayali gerçek gibi algılayabilir. 2.Alışık Haline Gelen Yalanlar: 7 yaş sonrası
çocuklarda görülür. Yani artık çocuk gerçekle gerçek olmayanı ayırt etmesinden
sonra devam eden yalanlardır. hayali yalanlardan daha önemli yalanlar söz
konusudur.Bu tür yalanlar birtakım bencilce istekleri gerçekleştirmek için
bilerek ve isteyerek başkalarını aldatmaktır. 3-Patolojik Yalanlar: duygulanım bozukluğundan
kaynaklanan yalanlardır. Patolojik yalanların temelinde en sık aşağılık duygusu
ve güç istemi ile karşılaşılmaktadır. Patolojik yalanda çocuk sevinçli ve
kaygısız görülür ki bu ilgi çekicidir.Çocuk okulla ilgilenmez, aile içindeki
olaylara kayıtsızdır, gerçek arkadaşlığı aramaz, davranışları oldukça
çocuksudur, duygusal ve ahlaki olarak olgunluğa ulaşamamıştır.Patolojik yalan
duygulanımda bir gerilemenin ifadesidir. Çocukta Yalan Söyleme Davranışını Ortaya Çıkarabilecek
Faktörler 1) Aile çocuğun sadece fiziksel değil duygusal
ihtiyaçlarını da karşılamalıdır. En temel olan sevme ve sevilme duygusal
ihtiyacının farkında olmalı ve çocuğun bu ihtiyacına karşılık vermelidir.
Çocuğunu sevdiğini söylemeli, ondan sevgi gördüğünde mutluluk duyduğunu ifade
etmelidir. Ebeveyn çocuğunu dokunarak, öperek sevmeyi ihmal etmemelidir. 2) İlgi beklentisinde olan çocuk daha çok yalana
başvurmaktadır. Çünkü çocuk için İlgi ekmek kadar su kadar gereklidir. Normal
şartlarda bu ilgiyi göremeyen çocuk yalan söyleyerek ilgiyi üzerine çeker. Bu
ilgi ister ona kızgınlık şeklinde olsun ister ceza şeklinde olsun çocuk için
önemli değildir. Önemli olan ilgidir ve bu ilgiyi elde etme yollarının hepsi
mubahtır. 3) Ebeveynler çocuklarını ayrı bir birey olarak kabul
etmekte zorlanırlar. kendi isteklerini, hedeflerini çocuklarına yüklerler.Kendi
yapamadıklarını çocuklarının yapmasını, kendi yaşayamadıklarını çocuklarının
yaşamasını isterler. Ancak çocuklarımız farklı bireylerdir bu sebepler onların
duygularını anlamaya yönelik empati kurmak ve çocuğun duygu ve düşüncelerini
aktarabileceği uygun ortamlar oluşturmak gereklidir. 4) Çocuğun her davranışına müdahale etmek çocukta
engellenmişlik hissi yaratır. Çocuk isteklerini düşüncelerini yerine getirmek
için bu sefer yalanlara başvurabilir. Ayrıca çocuğun düşünceleriyla dalga
geçilmeside çocuğun düşüncelerini saklamasına veya ailesinin beğeniceği
düşüncelere sahipmiş gibi yalan söylemesine neden olabilir bunun yerine
çocukların yaratıcılığını sergilemesine izin verilmeli düşüncelerine saygı
duymalıdır. 5) Çocukların olumlu davranışları ödüllendirmeli ve
pekiştirmeli, olumsuz davranışlar gözlendiğinde ise bu davranışların yapıcı
şekilde düzeltmelidir. 6) Ebeveyn çocuğunun gelişim düzeyini takip etmeli.
Gelişim evrelerinin özelliklerini bilmeli ve çocuğunun kapasitesinin
keşfetmelidir. Bu kapasite ve sınırlar dahilinde ondan başaramayacağı şeyleri
istememelidir. 7) Aile çocuğunu kesinlikle Akranları ile
karşılaştırmamalıdır. çocuğun başarı ve başarısızlığını çocuğun kendi
yetenekleri içinde ve süreç içindeki gelişmeleri dikkate alarak
değerlendirmelir. 8) Ebeveynin çocuğa uyguladığı normalden fazla ve
gereksiz yasak ve baskılar yalan söylemenin zemini oluşturur. Yasak ve
baskılarının nedenleri anlatılmalı, ortak kararlar doğrultusunda hareket
edilmelidir. 9) Çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda onları
destekleme, ilgi ve yetenekleri dışındaki alanlarda zoraki yönlendirmelerden
kaçınma, 10) Çocuğun söylediği yalanın türü boyutu ne olursa
olsun eğlenceli bile olsa pekiştirmekten ve ödüllendirmekten kaçınmak gerekir. Yalan Söyleyen Çocuğa Sahip Ailelere Öneriler 1. yalan söyleme davranışıyla mücadele
etmek için İlk olarak çocuğunun ne tür yalan söylediği keşfedilmelidir. 2. Gelişimsel süreç değerlendirilmelidir.
Çocuğun 6–7 yaşına kadar söylediği yalanlar ahlakı bir hata gibi görülmemelidir.
Çünkü çocukların bu dönemde yalan söylemesi gelişiminin bir parçası olarak
değerlendirilir. Bu dönemdeki yalanlara karşı tepkiler abartılmamalı, yalanlara
ve çocuğun yalan söylemesine karşı cezalandırıcı yaklaşılmamalı, çocuğa karşı
öfke sevilmeme gibi tutumlara girilmemelidir. Bununla birlikte çocuğa sık sık
doğru söylemenin önemi anlatılmalıdır. 3. çocuğun çevresindeki yetişkinler çocuğa
iyi birer model olmalıdır. Etrafında yalan söyleyen ebeveyn gören çocuk bir
süre içinde yalan söylemeye başlayacaktır. Ayrıca çocuklar genelleyerek
öğrendikleri için ebeveynin belli durumlarda yalan söylediğinin farkına varamaz
ve her koşulda yalan söylemeye başlar. Ayrıca bazi aileler çocuklardan
kendileri ile birlikte yada kendi adlarına yalan söylemelerini isterler. Bu tür
durumlar çocuğun yalanı normal bir durum olarak algılamasına neden olur. 4. çocukla sürekli iletişim halinde
olunmalıdır. Neler yaşadığı sorulmalı, anlattırılmalı.Yalan söylediği
farkkedildiğinde “o olay acaba şöyle olmuş oılabilir mi?” şeklinde olasılıklar
anlatılmalıdır. Çocuğa kesinlikle yalan söylüyorsun, doğruyu söyle, bu böyle
olamaz gibi yargılayıcı cümleler kullanılmamalıdır. 5. Çocuğu yalan söylemesine neden durumlar
saptanmalı. Bu durumları yaşaması engellenmelidir. Eğer durum engellenemez ise
çocuğun bu tür durularda kaldığında neler yapması gerektiği somut örneklerle
sık sık anlatılmalıdır. 6. Yalan söylemeye başladığı ilk dönemlerde
çocuk bir suçluluk duygusu duymaya başlar. Çocuk iyi takip edilmeli ve yalan
söyleyip söylenmediğini fark edilmelidir. Yalan söylediği anlaşıldığında çocuğu
bu suçluluktan kurtarma amaçlı itiraf etmesine yardımcı olunmalıdır. Ancak bu
itiraf çocuk kendi ve etrafı ile barışık bir durumda yapmalıdır. Suçluluk
duygusu yalan söyleme davranışı kökleşmeden önce yaşanır. Eğer aile çocuğun
yalan davranışlarına aşırı sert , tepkisel ve cezalandırıcı yaklaşırsa çocukta
da suçluluk duygusu görülmemeye başlanır. 7. Yalan söyleyen çocuk ailesinin onunla
olan mücadelesinin kendi iyiliği için olduğunu bilmelidir. Burada bir güç
gösterisi değil, yardım söz konusu olmalı ve ona güven vermelidir. 8. Yalan çocukta özgüven eksikliğinin
belirtisidir. Çocukta ki yalan davranışın sönmesi için mutlaka tek başına,
sahip olduklarıyla çok değerli olduğu söylenmelidir. Yapabildiği davranışlar
üzerine düşülerek özgüveni yükseltilmedir. 9. Kısaca, önce çocukta yalan söylemesinin
nedenlerin bulunması gerekir. Sonra çocuğa doğruluğun yararları, sağlayacağı
mutluluk somutlaştırılarak öğretilmelidir. 10 adımda usta bir yalancı çocuk yetiştirmenin yolları
: 1- ‘Sakın yalan söyleme, yoksa…’ diyerek tehdit edin.
Çocuklar zaten baskı altında oldukları için yalan söylerler. Yalan söyleyen
çocuğu bir de tehdit etmek çocuğu yalancılıkta ustalaştırmaktan başka işe
yaramaz. 2- Çocuğunuza yalan söyledikçe ve çocuğunuz yalanınızı
fark ettikçe “şaka yapmıştım” deyin. Çocuk yalanının fark edildiğini
hissedince, yalanının adına “şaka” demeyi öğrenir. Çocuk işine geldiğinde
yalan, yakalanacağını hissettiğinde “şaka” diyerek kendini kurtarmayı öğrenir. 3- Çocuğunuz kendinden büyük birisinin yalanını
yakaladığında, “Çocuklar yalan söylemez, büyüklerin işine sen karışma” deyin.
Böylesi bir söz, çocuğu yalandan uzaklaştırmaz, aksine yalanı meşrulaştırır.
Yalanı büyüklerin kullanabileceğine çocuğu inandırır. Çocuk her ne kadar
kendinden büyükler tarafından “Sen küçüksün” diyerek ayrımcılığa uğrasa da,
büyüklerin sergilediği davranışları kendi de büyüyünce yapmak üzere zihninin
bir noktasına çalar saat kurar gibi yerleştirir. Günü geldiğinde iyi bir
yalancı olur çıkar. 4- Çocuğunuzun yalanını fark ettiğinizde “Neden yalan
söyledin?” diye sorun. Çocuğa sorulacak bu soru anlamsızdır, çünkü cevabı
yoktur. Ayrıca böylesi bir soru çocuğa “Sen yalancısın!” etiketinin
yapıştırılmasına neden olur ki, çocuk artık kendini “yalancı” olarak
tanımlayabilir. Eğer çocuk kendini bir defa “Zaten ben yalancıyım” diye
tanımlarsa, yalan söylerken yüzü kızarmaz bir yalancı oluverir. 5- Çocuğunuz henüz 6 yaşından küçükse yalan
söylediğinde ‘yalan söyleyenin cehenneme atılacağını’ söyleyin. 6 yaşından
küçük çocuklar “yalan nedir, doğru nedir”i ayırt edemez. Bu yaştaki çocuklara
dinî tehditle yalandan uzak tutmaya çalışmak, yalanı önleyemeyeceği gibi,
çocuğun dinden soğumasına da neden olur. 6 yaşından küçük çocukları yalandan
alıkoymak için ahlakî eğitim yerine, örnek model yöntemiyle eğitmek gerekir. 6- Çocuğunuzun iyi bir yalancı olmasını istiyorsanız,
ona verdiğiniz sözde durmayın. Çocuklar kendilerine verilen sözleri çok özenle
takip ederler. Ebeveynlerin kendilerine verdiği sözde durmaması çocuğun “sözde
durmanın çok da önemli olmadığı” ahlakını geliştirir ki bu da yalancılığın
temelidir. 7- Çocuğunuzun yalanını gördüğünüzde, yalan söylemeyen
çocukları ona örnek gösterin. Çocuklar hiç bir zaman kendilerinin başkalarıyla
kıyaslanmasından hoşlanmazlar. Hele ki yanlış bir davranış sergileyen çocuğa
bir başka çocuk örnek göstererek doğru yola çekmeye çalışmak çocuk için oldukça
inciticidir. 8- Çocuğunuzun iyi bir yalancı olmasını istiyorsanız,
kendi yalanınızı “pembe yalan” ve “masum yalan” diye sevimli hale getiriniz.
Yalan yalandır. Anne- babanın bu yalana bir de pembe renkli kıyafet giydirip
şirin göstermesi çocuk açısından da vakti geldiğinde uygulanacak bir yöntem
olarak öğrenilir. 9- Çevrenizde yalanınız fark edildiğinde kendinizi
kurtarmak için çocuğunuzu şahit gösterin. Çocuk, yetişkinlerin birbirlerine
karşı nasıl da yalan söylediğini ve fark edilen bir yalanın nasıl
şahitlendirileceğinin ilk provalarını böylece anne-babası ile yapar. Kendi de
dara düştüğünde ve yalanı ortaya çıktığında bazen etrafındakileri bazen de
mukaddes değerleri kendisine şahit tutar. 10- Çocuğunuzun usta bir yalancı olmasını istiyorsanız
ona hayatın kurnazlıklarını öğretin. Yalan ile kurnazlık ikiz kardeştir.
Yalandan korkan kişi kurnazlığa sığınır. Kurnazlıkta becerikli olabilmek için
iyi bir yalancı olmak gerekir. Anne-babalar çocuklarına kurnazlık sanatını
zaman zaman gösterirken aslında çocuklarını iyi bir yalancı olarak
yetiştirdiklerini bilmelidir.
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533
373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KİŞİLİK, KARAKTER ANALİZİ NEDİR? - 19/11/2016 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 |
HELİKOPTER EBEVENYLİK - 10/05/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com |
Düşündürücü bir tebessüm... - 02/05/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com |
Stres ile Başa Çıkma Yöntemleri Nelerdir? - 01/05/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com |
CİNSELLİĞE VE CİNSEL TERAPİYE DAİR GELEN BAZI SORULAR - 29/04/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com |
Yasal ve Hukuki Uyarı: - 26/04/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com |
UNUTMAK MI AFFETMEK Mİ - 24/04/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 |
Hangi Durumlarda ve Ne Zaman Psikolojik Danışmana Gidilir? 0533 373 81 23 - 24/04/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com |
DÜŞÜNDÜĞÜM GİBİ DEĞİL - 24/04/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 |
Devamı |